IMF, küresel borcun yeniden artabileceği konusunda uyardı
Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel borcun geçen yılki düşüşün ardından yükseliş eğilimine devam etme ihtimalinin yüksek olduğu uyarısında bulundu. Ekonomik büyümedeki toparlanma ve enflasyondaki istikrar nedeniyleÇin’in sürekli borç ihracının yanı sıra.
Çok taraflı kuruluş bu Çarşamba günü, son güncelleme verilerine göre toplam borcun (hükümet, özel şirketler ve hane halkı) 2022’de küresel GSYİH’nın %10 puan düşerek %238’ine düştüğünü ortaya koyan bir rapor sundu.
“Küresel borç tarihi yükseliş eğilimine dönmüş görünüyor”Uluslararası Para Fonu
“Küresel borç 2022’de önemli bir düşüş daha kaydetse de, yüksek kalmaya devam ediyor ve borç sürdürülebilirliği çalışmanın yazarları endişe kaynağı olmaya devam ediyor” diye ifade etti.
Ancak bu değerler salgın öncesi seviyelerin üzerinde kalıyor ve 2023 yılı için işaretler borcun daha fazla azalmayacağını, yeniden artacağını gösteriyor.
Bu kadar Özel ve kamu borcu bir önceki yıla göre azaldıFon, ikincisinin pandemiden bu yana görülen artışın yaklaşık yarısını sildiğini belirtti.
Ancak IMF, “orta vadede borçların artmaya devam etmesi muhtemeldir, çünkü pandemik kısıtlamalardan küresel toparlanma zayıflıyor ve enflasyonun istikrara kavuşması bekleniyor” uyarısında bulundu.
IMF, “Küresel borç tarihsel yükseliş eğilimine geri dönmüş gibi görünüyor” dedi ve ” borç kırılganlıklarını yönetmek kuruluş anahtar olmalıdır” dedi.
Çin borcu
Çin, geçen yıl küresel borç azaltımının en büyük istisnasıydı; çünkü bir yandan karantina sırasında ekonomisini desteklemek için daha fazla kamu borcu ihraç ederken bir yandan da nispeten yavaş bir enflasyon hızıyla karşı karşıyaydı. IMF’nin tahminlerine göre, Çin’deki toplam borç 2022’de yüzde 7,3 puan artarak GSYİH’nın %272’sine ulaştı.
“Çin önemli bir güç oldu son yıllarda küresel borcu artırdı“, IMF raporunda “Çin’in borç/GSYİH oranındaki artışın diğer büyük ekonomilerde benzeri görülmemiş” olduğunu belirtti.
IMF ayrıca kamu harcamalarının şirketleri ve hane halklarını bilançolarında Kovid-19 salgını öncesine göre daha hafif yükümlülüklerle karşı karşıya bıraktığını ve pek çok ülkede, özellikle gelişmiş ekonomilerde ve Çin hariç gelişmekte olan piyasalarda özel borcun artık salgın öncesinin altında olduğunu vurguladı. seviyeleri.
Ama bu fazlasıyla telafi edildi kamu borcunun artması nedeniyleBu da toplam borcun GSYİH’ye oranla salgın öncesi seviyesinin yüzde dokuz puan üzerinde kaldığı anlamına geliyor.
ABD: Enflasyon yeniden yükseldi
Amerika Birleşik Devletleri’nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ağustos ayında %3,7 artış kaydettiArt arda ikinci hızlanma, bu Çarşamba günü Çalışma Bakanlığı’na bağlı Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun (BLS) duyurusunu yaptı.
AFP ve Bloomberg haber ajanslarının aktardığı MarketWatch anketine göre bu rakam yalnızca Temmuz ayındaki %3,2’den yüksek olmakla kalmadı, aynı zamanda analistlerin beklediği %3,6’dan da yüksekti.
Hakkında Enflasyonda üst üste ikinci artışGeçen yılın Haziran ayından bu yana düşüş eğilimini sürdürdükten sonra, Kasım 1981’den bu yana en yüksek oran olan %9,1’lik zirveye ulaştı.
Öte yandan, ağustos ayındaki aylık değişim %0,2’den %0,6’ya yükseldi, ancak beklentilere paralel oldu.
Bunun %0,6’sı, Artışın yarıdan fazlası akaryakıt fiyatlarındaki artıştan kaynaklandıRapora göre enerji endeksinin ayda %5,6 oranında yükselmesine neden oldu.
Benzine ek olarak, art arda kırk ay boyunca artan konaklama maliyetleri ve yıllık yüzde 4,3, aylık yüzde 0,2 oranında pahalılaşan gıda fiyatları da arttı.
Ancak konaklama sektöründe (otel ve kiralama dahil) aylık artış %0,3 ile geçen yılın başından bu yana en düşük seviyede gerçekleşti.
Bir yandan da kaydettiler. uçak biletleri, araba sigortası ve otomobillerdeki artışlar sıfır kilometre.
Enerji ve gıdanın değişken değerlerini hesaba katmayan temel endeks, Temmuz ayında sırasıyla %4,7 ve %0,2 iken yıllık %4,3 ve aylık %0,3 seviyesinde gerçekleşti.
Bu arada gerçek ücretler yıllık yüzde 0,5 artış kaydetti, art arda ikinci yavaşlama ayı. Beklenenin üzerinde gelen enflasyon verileri, faiz oranlarının nasıl devam edeceğine karar vermek üzere gelecek hafta toplanacak olan FED üzerinde baskı oluşturuyor.
Şu anda referans oranı, enflasyonu düşürmek amacıyla Mart 2022’den bu yana on bir artışa tabi tutulduktan sonra, 22 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25 ila %5,50 aralığında bulunuyor.
Piyasa, Fed’in gelecek hafta faiz oranlarını değiştirmeyeceğini ve yıl sonundan önce faizlerde son bir yukarı yönlü ayarlama ihtimalinin bulunduğunu tahmin ediyor. işletmenin tahminlerinde belirtildiği gibi.
Para biriminin amacı, ekonomi resesyona girmeden enflasyonu yıllık %2 hedefine düşürmektir.
Ancak fiyatlarda bir hızlanma kurumu öngörülenden daha uzun süre oran artışlarına devam etmeye zorlayabilir: Bankanın başkanı Jerome Powell geçen ay Jackson Hole para konferansında faiz oranlarının yüksek kalacağı ve ekonomi ile enflasyonun soğumaması halinde daha da yükselebileceği konusunda uyardı.
Genel TÜFE’deki (her şeyden önce akaryakıt kaynaklı) hızlanmanın ötesinde, FED’in asıl endişesi Şubat ayından bu yana ilk aylık toparlanmayı yaşayan temel fiyatlardır.
“Çekirdek endeks biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Bu, FED’i tetikte tutacak ve Kasım veya Aralık ayında faiz artırımının mümkün olabileceğini düşündürecek” diye analiz etti sigorta şirketi Nationwide ekonomisti Kathy Bostjancic.
Bu arada High Frekans Ekonomisi ekonomisti Rubeela Farooqi’ye göre veriler “bu ay faiz oranlarında duraklama olacağını destekliyor” ancak FED “zafer ilan etmeyecek” Doğru olanların gittiğine dair daha fazla kanıt görene kadar yıllık yüzde 2.”
Önümüzdeki aylarda olacakların bir kısmı enerji piyasasında olup bitenlere bağlı olacak.
Suudi Arabistan ve Rusya’nın üretim kesintilerinin ardından petrol varil fiyatı on ayın en yüksek seviyesine ulaştı ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın öngörüsü şu: Yılın son çeyreğinde günde 3 milyon varil açık olacakAylık raporunda belirtildiği gibi.